Korsanla Mücadele

Korsanla Mücadele

Fikir Hırsızlığı (Korsan) Nedir?

Dar anlamda korsan; sahibinden izin almaksızın, orijinal bir fikir veya sanat eserinden, doğrudan veya dolaylı şekilde çoğaltma yapılarak elde edilen ürünleri ifade eder.
Geniş anlamda ise telif hakkı sahibinden izin alınmaksızın  veya belirlenen izin koşulları aşılmak suretiyle eserin, icranın, yapımın, yayının kullanılmasıdır.
Telif hakları ihlali 1886 tarihli Bern Sözleşmesinden bu yana korsanlık olarak adlandırılmaktadır.
 
TRIPS Anlaşmasının 51. Maddesinin dipnotlar kısmındaki tanımına göre “doğrudan veya dolaylı olarak bir nesneden yapılan ve kopya niteliğini haiz her tür ürün, eğer üretimin yapıldığı ülkedeki hak sahibi veya onun yetkili kıldığı kişinin izni olmaksızın üretilmiş ve bu faaliyet, ayrıca ithalatın yapıldığı ülke hukukunda bir telif hakkı veya bağlantılı hak ihlali oluşturmakta ise” korsan ürün olarak nitelendirilmektedir.

Fikir Hırsızlığının Sonuçları

Korsan, diğer bir ifadeyle fikir hırsızlığı eser sahibinin yaratıcılığını köreltip, yeni eserlerin üretimini engellemektedir.
– Yasal olmayan çoğaltmalar sebebiyle bu alandaki kayıt dışı ekonomi giderek büyümektedir.
– Korsandan elde edilen bu haksız kazanç, en çok terörün finansmanında kullanılmakta olup organize suç örgütlerine ve yasadışı işlerin finansmanına aktarılmaktadır.
– Korsan faaliyetler hem yerli hem yabancı yatırımcılar açısından büyük bir risk olarak görülmektedir ve bu da sermaye yatırımlarını olumsuz yönde etkilemektedir.
– Fikir hırsızlığı sadece eser sahibinin haklarını ihlal etmemekte aynı zamanda uluslararası platformda ülkemizin itibarını da zedeleyerek ülkemizi çeşitli müeyyidelerle karşı karşıya bırakmaktadır.(kotalar, ticaretin engellenmesi vb.)
– Fikir hırsızlığı, teknolojik ve bilimsel ilerlemenin temelini oluşturan yazılım sektörünün gelişmesinin engellemekte ve bilgi toplumu seviyesine ulaşmamızı güçleştirmektedir.

– Yapılan hırsızlık müzik, sinema vb. sektörlerin gelir kaybından kaynaklı olarak küçülmesine ve sonuç olarak kültür endüstrisinin büyük kayba uğramasına sebebiyet vermektedir.

Fikir Hırsızlığı ile Mücadele Araçları

Korsan faaliyetlerle mücadele, yaratıcılığın teşvik edilmesi ve sanatın gelişimi bakımından önem arz ettiği kadar ülke ekonomisi ve vergi kayıplarının önlenmesi bakımında da büyük öneme sahiptir. Bu nedenle ülkemizin ekonomisi ve kültür hayatı için vazgeçilmez olan müzik, sinema, ilim-edebiyat ve yazılım sektörlerinin gelişimini ve bu sektörlerde nitelikli eserler üretilmesini engelleyen korsan faaliyetlerle mücadele etmek, ülkemizin uluslararası alanda rekabet şansını artırmak bakımından da son derece önemlidir.
Bu kapsamda ülkemizde gerek yasal düzenlemeler bakımından gerekse uygulamanın güçlendirilmesi bakımından büyük aşama kaydedilmiştir.
5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu üzerinde bilgi teknolojisinde ve buna paralel olarak telif hakları alanında uluslararası metinlerde yaşanan gelişime uyum sağlanması, ülkede fikir ve sanat eserleri bakımından yaratıcılığın üst seviyede korunması ve desteklenmesi  ile özellikle korsan faaliyetlerle mücadelede etkinliğin sağlanması amacıyla son yıllarda büyük değişiklik yapılmıştır.
Yasal düzenlemelerin yanı sıra fikri ve sınai haklar ihtisas mahkemelerinin oluşturulması, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından geliştirilen ve yürütülen bandrol, kayıt-tescil ve sertifika sistemleri ile il denetim komisyonlarınca gerçekleştirilen denetimler uygulamada korsanlıkla mücadelede önemli yapı taşları olmuştur.
Ülkemizde fikri hak ihlalleri ile mücadele kapsamında başlıca üç araç kullanılmaktadır. Bunlar Kayıt Tescil Sistemi, Bandrol Sistemi ve Sertifikalandırma Sistemidir. Bu üç yönteme ilişkin usul ve esaslar 5846 sayılı Kanun’daki hükümler doğrultusunda, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yürürlüğe konulan Yönetmelikler ile düzenlenmiştir.
1-Bandrol Sistemi:
Bandrol sistemi, ülkemiz şartları açısından korsanlıkla mücadelede en etkin araçlardan biri olarak kabul edilmektedir. Müzik ve sinema eserleri, bilgisayar oyunları ile süreli olmayan yayınlara yani kitaplara yapıştırılması zorunlu olan bandrol, sökülmesi halinde parçalanan ve yapıştırıldığı malzemenin özelliğini kaybettiren nitelikte güvenlik şeridi içeren holografik özellikli bir güvenlik etiketi olarak tanımlanmaktadır. Bandrol uygulaması ile eser ve eser sahiplerinin hakları ile bağlantılı hak sahiplerinin mali haklarından olan çoğaltma ve yayma haklarının takip edilebilmesi, eserlerin yasal olmayan yollarla çoğaltılmasının engellenmesi amaçlanmıştır. Bandrol sistemi yaşanan sıkıntılara rağmen fiziksel korsanlıkta etkinliği bakımından ülkemizde halen önemli bir korsanla mücadele aracıdır.
2-Kayıt-Tescil Sistemi:
Kayıt-tescil sistemine ilişkin düzenlemeler hak sahipliklerinin belirlenmesinde ispat kolaylığı sağlayacak bir araç olarak düşünülmüştür. 5846 sayılı Kanun’un 13 üncü maddesine göre filmlerin ilk tespitini gerçekleştiren film yapımcıları ile seslerin ilk tespitini gerçekleştiren fonogram yapımcıları sinema ve müzik eseri içeren yapımların kayıt-tescilini yaptırmak zorundadırlar. Ayrıca bilgisayar oyunları da zorunlu kayıt-tescil işlemine tabidir. Filmlerin ve müzik yapımlarının yanı sıra eser sahiplerinin talebi üzerine diğer eserlerin kayıt tescili, isteğe bağlı olarak yapılabilir.
Fikri mülkiyet sistemimizde yer alan söz konusu kayıt-tescil işlemi hak ihdas edici nitelikte olmayıp yalnızca hak sahipliğinde ispat kolaylığı teşkil eder. Yani bir fikir, sahibinin zihinsel dünyasından çıkıp fiziki olarak oluşturulduğu anda Kanun kapsamında korunmakta; daha sonra yapılan kayıt-tescil işlemi ise eser ya da hak sahipliğine ilişkin bir karine niteliği taşımaktadır. Kayıt-tescil işleminin bir başka pratik faydası da ülkemizde eserler ve eser sahiplerine ilişkin veri tabanına kaynak oluşturmasıdır.
3- Sertifikalandırma Sistemi:
Sertifikalandırma sistemi yine korsanlıkla mücadelede etkinlik sağlamak ve fikir ve sanat eserlerinin yetkisiz olarak çoğaltılması, satışı, yayımı, kiralanması gibi faaliyetlerin engellenmesi amacıyla  5846 sayılı Kanunda 2004 yılında gerçekleştirilen değişiklikle getirilmiştir.
5846 sayılı Kanun’un 44. maddesinde belirtilen yerler Bakanlıkça sertifikalandırılırlar. Buna göre,
• Eserleri taşıyıcı materyallere tespit ederek çoğaltımını yapan dolum tesisleri,
• Matbaalar ve yayınevleri,
• Sinema filmlerinin gösterimini yapan salonlar ve benzeri yerler,
• Fikir ve sanat eserlerinin dijital iletim de dahil her türlü usul ve teknikle satış, dağıtım, ithalat ve pazarlamasını yapan veya bunları kiraya veren yerler,
Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan yürüttükleri faaliyeti gösterir sertifikayı almak zorundadırlar.
Sertifika hükümlerinin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar “Fikir ve Sanat Eserlerinin Tespit Edildiği Materyallerin Dolum, Çoğaltım ve Satışını Yapan veya Yayan İşletmelerin Sertifikalandırılmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik” ile belirlenmiştir. Yapılacak denetimler sonucu, alınması zorunlu sertifikaları almaksızın faaliyet gösterdiği tespit edilenlere, mülki idare amirlerince, Kanunun Ek 10. maddesinde öngörülen idari para cezaları verilecektir.
4- İl Denetim Komisyonları

İl denetim komisyonları ile ilgili detaylı bilgi için tıklayınız.

İl Denetim Komisyonları

5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanun’un 81 inci maddesi Kültür ve Turizm Bakanlığı ile mülki idare amirlerine, bandrollenmesi zorunlu olan nüshaların bandrollü olup olmadıklarını denetleme görev ve yetkisini vermektedir. Gerekli görülmesi halinde mülki idare amirlerinin re’sen veya Bakanlığın talebi ile bu denetimi gerçekleştirmek üzere illerde denetim komisyonu oluşturabileceği hüküm altına alınmıştır.

Öncelikle genel kolluk ve zabıta memurlarından teşekkül ettirilmesi öngörülen komisyonlarda, ihtiyaç görülmesi halinde diğer kamu kurum ve kuruluş temsilcileri ile meslek birlikleri temsilcileri de görevlendirilebilmektedir. Uygulamada ise genellikle kolluk görevlileri ile İl Kültür ve Turizm Müdürlükleri personeli komisyonlarda yer almaktadır.

İçişleri Bakanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı arasında ortak strateji ve politikaların geliştirilerek taraflar arasında işbirliğinin oluşturulması, uygulamada birlik sağlanması ve fikri hak ihlalleriyle etkin mücadelenin gerçekleştirilmesi amacıyla 25.02.2010 tarihinde İşbirliği Protokolü akdedilmiştir.

İşbirliği Protokolünde;
– İl kültür ve turizm müdürlüğü personeli ile kolluk, zabıta ve ilgili alan meslek birlikleri temsilcilerinden teşekkül ettirilmiş İl Denetim Komisyonlarının seksen bir ilde faaliyete geçirilmesi,
– Mahalli Mülki İdare Amiri tarafından, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü personeli ile kolluk ve zabıtadan teşekkül ettirilmek üzere seksen bir ilde Sertifika Denetim Komisyonu’nun kurulması,
– Sertifika ve bandrol denetimlerine ilişkin dosyaların ve raporların düzenli şekilde tutulması ve denetim sonuçlarını gösterir raporların her ayın ilk haftası Emniyet Genel Müdürlüğü ile Telif Hakları Genel Müdürlüğüne iletilmesi,
– Tüm Sekretarya işlemlerinin Denetim Komisyonu Başkanlığı adına İl Emniyet Müdürlüklerince yapılması, kararlaştırılmıştır.

İşbirliği Protokolü çerçevesinde 81 ilde faaliyet gösteren il denetim komisyonu üyelerinin mevzuat ve uygulama konusunda bilgilendirilmesi amacıyla 2010 ve 2011 yıllarında 3 bölgesel eğitim semineri, 2012 yılında ise 6 bölgesel eğitim semineri düzenlenmiştir.İl Denetim Komisyonlarının denetim faaliyetine ilişkin giderleri Bakanlığımızca karşılanmaktadır.

Ayrıca, İl denetim komisyonu üyelerine ikramiye ödenmesi amacıyla, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nda 2007 tarihinde yapılan değişiklik ile ek 12’inci madde yürürlüğe konmuştur. Bu hüküm uyarınca hazırlanan ikramiye ödemesine ilişkin usul ve esasların belirlendiği “İl Denetim Komisyonu ve Başkanına İkramiye Ödenmesine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik”in yürürlüğe girmesiyle; yakalama işlemine fiilen katılan, önleme, izleme ve soruşturmakla görevli olan denetim komisyonu üyelerinden kamu görevlisi olanlara, el konulmasını sağladıkları korsan materyalin niteliği ve miktarı dikkate alınarak ikramiye verilmesi ve bu yolla korsanlıkla mücadelede etkinliğin arttırılması ve denetim komisyonu üyelerinin teşvik edilmesi amaçlanmıştır.
Bakanlığımızın öncelikli hedefi ise İl denetim komisyonlarının çok daha etkin çalışarak, büyük başarılar elde edilmesi ve korsanın kaynağına inerek gerçek bir mücadelenin yapılmasıdır. Bu amaç doğrultusunda gerekli teknik donanımın ve cihazların sağlanmasına yönelik çalışmalar sürdürülmekte olup bu amaç doğrultusunda geliştirilen karekod sistemi kullanılmaktadır.

Karekod sistemi; bandrol otomasyon sistemine bağlantı kurularak online şekilde bütün güncel verilerin toplandığı, bandrolün sahte olup olmadığı ile bandrolün yapıştırıldığı eserin doğru eser olup olmadığının kontrol edilebildiği ve böylelikle il denetim komisyonlarının hızlı bir şekilde denetim ve kontrol yapmasının sağlandığı bir sistemdir. Bu kapsamda karekod sisteminin kullanılmasını teminen Bakanlığımızca temin edilen karekod okuyucular ülke genelinde denetimler esnasında  İl Denetim Komisyonlarınca kullanılmaktadır.

Kaynak: https://www.telifhaklari.gov.tr/Telif-Haklari
Quick Navigation
×